17 Ağustos 2007 Cuma

BÜYÜK GAZETE..

             Sayın Bekir Coşkun,

            Aşağıdaki yazıyı aslında muhterem Ertuğrul Özkök için yazdım. Arkadaş, e-mail adresini sizin gibi yazısının altına koyacak medeni cesaretten yoksun olduğu için yazımı size yollamak zorunda kaldım. Kusura bakmayın. Şayet benim adıma kendisine iletirseniz sevinirim. Yapmazsanız da canınız sağ olsun. Siz bize lazımsınız. Kendinize iyi bakın. Gazanız mübarek olsun. Size sağlık ve esenlikler diliyorum.

                                                                                   Serendip Altındal


            Sayın E. Özkök
             Büyük porno magazini, yazı işleri müdürü olmak ne kadar büyüklüktür bilemem. Sizlerin pek farkına varamadığı yada varmak istemediği zaviyeden yapılan tespitlere göre, yazarlık adına, pragmatik Amerikan manda yalakalığı yapan patronlarınızdan, sizlere sarkan kemikleri yalamaktan öte bir marifetinizin olmadığı maalesef açıkça görünüyor. Siz herhalde, Gençlik ve talebelik yıllarında zengin arkadaşlarının sofralarında her ne pahasına olursa olsun bulunabilmek için her türlü yalakalığı yaparken diğer mütevazı aile çocuğu olan ve sizi safça arkadaş sanan diğer arkadaşlarını da acımasızca harcayan tiplerden olmalısınız. Çünkü bu resim size tam uyuyor. Ayrıca bunu anlamak içinde arif olmaya hiç gerek yok.
            Siz beni sorarsanız, ben taammü işlerle hiç işi olmayan ama nefsi müdafaa işlerinin hepsinde de var olan, o mütevazı harcanan arkadaş tiplerinden biriyim. Ben sizden büyük olduğum için sizle ve sizin gibilerle zaten hiç arkadaş olmadım ve olamazdım. Sayın Çölaşan, hayatını inançları ahlakı ve gerçek vatan sevgisi ile dolu dolu yaşayan ve özellikle de bu günlerimizde gururla okuduğumuz bir kardeşimizdi. Kendisini ve muhtemelen arkadan gelebilecek diğerlerini aslında sizler kaybettiniz ve kaybedeceksiniz, yoksa biz değil. Son yazınızda, büyük gazetenizden bahis etmeseydiniz, bu yazıyı yazmak zahmetinde bile bulunmayacaktım. Çünkü değmezdi. Lakin büyük gazete lafı artık fazlaydı. Biz de vatandaş olarak bir şeyler yazmalıyız diye düşündüm. Allah aşkına siz kendinizi ne zannediyorsunuz. Sizin gazetenin sadece seyircileri var. Artık var olan ender okuyucularınızı da kaybetmek üzeresiniz.
            Sözün özü olarak bitirirken, yukarda nefsi müdafaadan bahsettim. Çünkü
nefsi müdafaa şeref düellosudur. Tabii bu anlamı taşıyabilen ve taşıyabilecek kişiler için. Emin Çölaşan da benim tespitime göre, bunun farkında olan ve özünde hisseden bir insandı. Atatürkümüz, Cumhuriyetimiz ve bu kutsal vatan da bizim şerefimizdir. Bunu asla unutmayın ve çok dikkatli olun. Aslında hazmedemediğiniz kemikleri bir gün çıkarma mecburiyeti de gelecektir. Bu, işin doğası gereğidir.

                                                                                               Serendip Altındal